DERSHANE TARTIŞMASI ORTAK SINAVLARA ZARAR VERMESİN
Hükümetin, dershaneleri özel okula çevirmek için başlattığı çalışmaların basına sızdırılması ile koparılan fırtınayı ve sürdürülen tartışmayı izlemeye devam ediyoruz. Eğitim sisteminin gerçeklerinden uzak, eğitimci olmayan herkesin görüş beyan ettiği bir süreci yaşıyoruz.
Dershanelerin devam etmesini savunanlarla, kapatılmasını savunanların söylediklerini, bir eğitimci gözüyle değerlendirdiğimizde, eğitim sistemimizin problemlerinin çözümü için en ufak bir öneri bulamıyoruz. Bugün eğitim sistemimizin problemlerini, aynı dünyanın farklı öncelik ve yöntemleriyle hareket eden kesimlerinin, geçmişte sergiledikleri tutum ve davranışlarını birbirine sayarak çözeceğimizi düşünüyorsak boşuna zaman ve enerji kaybediyoruz demektir.
Tartışmaların perde arkasında ne bulunursa bulunsun, geçmişte kim hangi hatayı veya hangi güzel işleri yapmış olursa olsun, bütün bu tartışmalardan bağımsız, sadece eğitimin problemlerini ön plana çıkararak eğitim sistemimizi düzeltmeliyiz. Bugün dershaneleri doğuran sistem, sınavlı eleme yapan sistemdir. Kademeler arası geçişte kuracağımız sistem, sınava değil de okul başarısına dayanırsa, dershaneye olan ihtiyaç ortadan kalkacak ve okullarımız ön plana çıkacaktır. Burada öğretmenlerin yaptığı değerlendirmelerin sübjektif olduğu söylense de araştırmalar, sınav başarısının okul başarısına paralel olduğunu göstermektedir.
Okul başarısını ön plana çıkaran sistemin ilk uygulaması; bakanlığın 28, 29 Kasımda yapacağı ortak yazılılardır. Bu yazılılar, ortaokul ve liselerin bütün sınıflarını kapsadığında, teknolojinin desteği ile kolaylaştığında ve velilerin gözünde her yıl zaten yapılan yazılılar olarak algılandığında sistem dönüşmüş olacaktır. Bu sistem iyi işletildiğinde kariyer ve performans sisteminin de alt yapısı oluşacaktır. Okullar değer kazanacak, bütün enerji okul başarısına yönelecek, çocuklarımıza oyun zamanı kalacaktır. Tek sınav stresi yok olacak, başarısız geçen bir yazılı telafi edilebilecek ve her şey normalleşecektir. Zamanında keşfedilen ve yerinde yapılan yönlendirme ile hiçbir öğrencimiz kaybolmayacaktır. Açık uçlu sorular sayesinde çocuklarımız test çözmeyi değil, konuyu bütün yönleriyle kavramayı ve hayatında kullanabilmeyi öğrenecektir. Parçanın ana fikrinin hangi seçenekte verildiğini bulabilmenin pratik yolunu değil, ana fikri kendisine ait parçalar yazmayı öğrenecektir.
Şimdi bu kadar önem verilen bu ortak yazılılar öncesi, dershaneler yüzünden oluşan bu gergin ortamda sınav güvenliği çok önem kazanmıştır. Bu sınavda yaşanacak en ufak bir olumsuzluk, bu sınavların yapılamayacağını, bu sistemin de yürümeyeceğini akla getirecektir. Geldiğimiz bu noktada, eğitim ortamımızın, geçmişte yaşadığımız KPSS türü bir olumsuzluğu kaldıracak hali kalmamıştır.
Gelin biz günümüzün eğitim değerleri ile hiçbir önyargının esiri olmadan sistemimizi sorgulayalım. Okullarımıza sahip çıkalım, öğretmenlerimize güvenelim. Çocuklarımızın stresten kurtularak, zamana yayılmış anlamlı değerlendirme sistemiyle, çocukluklarını yaşamalarını sağlayalım. Ruhen sağlıklı nesiller yetiştirelim. Çocuklarımızın geleceğini, eğitimle hiç ilgisi olmayan kırıcı, yaralayıcı söylemlerin oyuncağı haline getirmeyelim. Dershaneler kapanacaksa sistemde yer bulamadığı için kapansın, devam edecekse okulun ön planda olduğu anlamlı süreçlerde kendine yer bulabilirse devam etsin.
Talat YAVUZ
Eğitim Bir Sen İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı
Güncelleme Tarihi: 22 Kasım 2013, 21:27
