Şimdi sokağa çıkıp halkın içinden her gördüğünüz bireye sorsanız “Adalet istiyor musunuz?” diye. Büyük çoğunluk “Evet” diyecektir. “Memlekette adalet var mıdır? Adaletten memnun musunuz?” diye sorsanız, yine büyük çoğunluk “Hayır adaletten memnun değiliz!” diyeceklerdir. Bu halk günü geldiği zaman vekiller seçip TBMM’ne göndermiyorlar mı? Gönderiyorlar. O halde neden özlenen ve beklenen adalet bir türlü gelmiyor? Ya da neden adaletten kimse memnun değil?
***
Rahmetli hocam hep şunu demişti “Önce Ahlak ve Maneviyat” Peygamberimiz ne demişti? “Ben güzel Ahlakı tamamlamak üzere geldim” Yüzde 99 un Müslüman olduğu iddia edilen bir memlekette peki neden Ahlak çöküyor, Adalet özlemi bir türlü dinmiyor? Gelen iktidarlar “Anayasayı değiştirmek lazım” arayışı içerisine giriyor? Çok mu çok irdelenmesi gereken bir konudur.
***
Geçtiğimiz günlerde bütün yurdumuzda “AHİLİK” haftası kutlandı. Kutlamalar ve dağıtılan ikramlar harika oldu. Amaa, Hiç kimse “Gelin yeniden Ahilik oluşturalım. Ahilik anlayışını, ahlakını, edebini yeniden yurdumuzda başlatalım.” Diye kimse söylemedi, ya da ben duymadım.
***
Benim Türkiye’yi yönetenlere tavsiyem şudur; Odalar disipline edilsin. Ahilik yeniden başlatılsın. Esnaflar bağlı oldukları odalar tarafından dizayn edilsin, tıpkı Ahilikte olduğu gibi. Yani işini yanlış yapan, vatandaşa kazık atan, esnaflığa yakışmayanların papucu dama fırlatılsın ve afişe edilsin. Bu olay Ahilikte olduğu gibi toplanan esnafların huzurunda yapılsın ki ibret olsun.
***
Ben derim ki Ahilik olayı pilot bölge olarak Kartal Oto Sanayi’den başlatılarak bütün Kartal’a ve Yurdumuza yayılsın. “Neden Kartal Oto Sanayi’den?” derseniz, açıklayayım. Bir kaç ay önce aracım bozuldu. Çok sevdiğim ve gözü kapalı güvendiğim Kartal Oto Sanayi Esnafı Yusuf Usta’nın işlerinin yoğunluğu nedeniyle (Dürüst adam olduğu için dükkânı dolup, dolup taşıyor) Başka tamirci aradım. Tabelasına ve Üzerlerine giydikleri önlüklere istinaden “Burası ciddi bir kuruma benziyor. Aracımı burada tamir ettireyim” diyerek bir firmaya aracımı teslim ettim. Etmez olaydım. Aracımın başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmedi.
***
Aracımı teslim ettiğim firma Niğdeliymiş. Olabilir. Her memleketin iyisi de çıkar, kötüsü de. Aracımı tamir ettiler ama daha büyük sıkıntılar getirdiler aracın başına. Aracı resmen bozdular. Başka esnaflara gittik “Abi bula bula sanayinin en üç kağıtçı firmasına mı gittin dediler!” Meğerse sanayi de meşhurmuş! Bu firma. Sanayi başkanı Hüseyin Demirhan’ı aradım sağ olsun görüştü firmayla. Baktım ki bana dediklerinin Aynısın başkana diyorlar, o da bana duyduğunu söyledi. Aracımı çekiciyle alıp başka ustalara götürdük ve bir ay araçsız kaldık.
***
Ahilik olsaydı, bu esnaf bozuntuları bana bu zararı verebilirler miydi? Veremezlerdi. Bilirlerdi ki Ahi başkanı ve ahiler toplanıp, bu ahlaksız esnafı men ederlerdi. Bu esnafın başka vatandaşları da mağdur ettikleri iddia edildi.
***
Bu yaşadığımı sadece bir örnek teşkil etsin diye yazdım. Bakın eyyy yurdum insanları, ahlak çöküyor. Bal alıyorsunuz hileli, tavuk alıyorsunuz hormonlu, Süt alıyorsunuz su katılmış. Gıdalar GDO’lu. Uzmanlar “Ekmek yemeyin” diyorlar, zararlı. Kazık atan atana. Vatandaşı dolandıran, dolandırana. Peki demezler mi birader “Neden Yurdum bu hale geldi?”
***
Yurdumun bu ahlaki çöküntüsünü düzeltmek için bir yerden başlamalı. “Önce Ahlak ve maneviyat” denilmeli. AHİLİK anlayışı ile bütüm kurumlar ve mekanizmalar harekete geçirilmeli. Yoksa bu hal, hal değil bilesiniz.
Sağlıcakla kalınız.
Allah tuttuğunuz oruçları kabul eylesin. Ramazandan günahlardan arınarak bayrama kavuşmayı hepimize nasip etsin.
Selam ve dua ile…
